ŞİZOAFFEKTİF BOZUKLUK

Belki de hemen herkesin bildiği, haberdar olduğu birkaç bozukluktan biri olan şizofreni birkaç alt başlıktan oluşur. Süresine ya da gidişatına göre ayrılan türlerinden biri de aşağıda inceleyeceğimiz şizoaffektif bozukluk rahatsızlığıdır.

Öncelikle affektif bozukluğun ne olduğuna kabaca değinirsek, duygudurum bozukluğu olarak tanımlarız. Bu tanımdan yola çıkarak “Şizoaffektif bozukluk nedir?” sorusunu “Şizofreni belirtilerine eklenen affektif bozukluk belirtileri.” şeklinde yanıtlarız.

Şizoaffektif hastalarında bu belirtileri aynı anda izleyebileceğimiz gibi epizodik bir seyirde yani farklı zamanlarda da gözlemleriz. Gözlenen psikotik belirtiler affekte uygun olabilir de olmayabilir de.

Mani ve depresyon belirtilerini de barındıran şizofreni hastalığının şizoaffektif bozukluk genetik aktarımı olduğunu destekleyen çalışmalar vardır.

ŞİZOAFFEKTİF BOZUKLUK BELİRTİLERİ (DIŞARIDAN DA GÖZLENİR)

şizoaffektif bozukluk
Şizoaffektif bozukluk belirtileri

Psikotik bozuklukların bir türü olarak tanımlanan bu bozukluğun belirtilerini incelemek için önce şizofreni belirtilerine bakmalıyız:

  1. Bir ay boyunca aşağıda sayılan belirtilerden 1., 2. Ya da 3.den en az birini içerecek şekilde iki ya da daha fazlasının görülmesi:
  2. Heyezanlar
  • Halüsinasyonlar
  • Dağınık konuşma (laf salatası)
  • Dağınık (anlamsız, dengesiz) ya da katatonik (donuk) davranış
  • Silik semptomlar: duygusal donukluk, düşünce-konuşma fakirliği, bir işe başlamada ya da sürdürmede zorluk çekme, isteksizlik
  1. İşlevselliğin bozulması: Kişisel bakımda, iş yaşamında, sosyallikte önemli aksaklıklar yaşanır.
  2. Süre: bu belirtiler en az 6 ay gözlenir.

Psikotik hastalığı şizoduygulanımsal bozukluk olarak tanımlamak için ise aşağıda sayacağımız belirtileri karşılaması gerekir:

  1. Hastalık dönemi esnasında yukarıda sayılan şizofreni belirtilerinin A ölçütünün yanında eşzamanlı ya da dönemsel olarak görülen majör depresif ya da manik ya da her ikisini de barındıran dönemlerin varlığı.

 

ŞİZOFRENİ İLE ŞİZOAFFEKTİF ARASINDAKİ FARKLAR

Halk arasında yaygın bilinen psikiyatrik hastalıklardan olan şizofreniden şizoaffektif bozukluk belirtileri ile ayrılır.

Doğru tanı koymak, tedaviye başlamak ve hastayı sağaltmak için çok kritiktir; hastalık psikoza eklenen duygudurum bozukluğu olarak tanımlandığından bu hastalığın şizofreni ya da bipolar ile karıştırılması olasıdır.

Çökkünlük ile birlikte giden sanrı ve halüsinasyonlar şizo-depresif; mani belirtileri ile giden ise şizo-manik olarak adlandırılır.

Aşağıda şizoaffektif bozukluğun tanı kriterleri epizodik şekilde ayrılmıştır:

Depresyon dönemi:

  • İştah azalması
  • Hızla kilo alma ya da kilo kaybetme
  • Uyku ihtiyacında artış ya da azalma
  • Aşırı irritable/huzursuzluk hali
  • Enerji toplamada güçlük çekme
  • İsteksizlik
  • Değersiz ya da umutsuz hissetme
  • Suçluluk duygusu
  • Odaklanma güçlüğü
  • Zihinde dolaşan ölüm ve intihar düşünceleri

Mani dönemi

  • Sosyal hayatta, iş yaşamında ya da cinsellikte aktivite artışı
  • Hızlı, karmaşık konuşma
  • Zihinde hızla dönen düşünceler
  • Azalan uyku ihtiyacı
  • Özgüvenin ve benlik saygısının tavan yapması
  • Dikkat dağınıklığı
  • Riskli davranış paternleri
  • Psikotik belirtiler
  • Sanrılar
  • Halüsinasyonlar
  • Ardışık olmayan düşünceler
  • Bilinmedik davranışlar
  • Hareketlerde yavaşlama
  • Konuşmada ve mimiklerde duygu yansıtamama
  • Motivasyonsuzluk
  • Konuşma ve iletişimde problemler

Yukarıda bahsettiğimiz sosyal sorunlardan dolayı, şizoaffektif bozukluk olanlar evlenebilir mi diye sorulursa yanıt açıktır. Mezun olma, iş hyatına atılma ya da evlilik gibi önemli adımların ertelenmesi önerilir. Yalnız önemli bir nokta, şizoaffektif bozukluk ile zeka geriliğinin birbirine karışmaması gerektiğidir. Bu bozukluk zekayı etkilemediği gibi zeka geriliği de buna neden olmaz.

 ŞİZOAFFEKTİF BOZUKLUK TEDAVİSİ

   Hastalığın izlenen belirtilerine ilk etapta tanı koymaktan kaçınılır çünkü süre ve belirtiler belirleyicidir. Tanı aldıktan sonra çok boyutlu tedavi süreci başlar. Hospitilizasyon -hastaneye yatış-, farmakoterapi -ilaç tedavisi- ve psikososyal müdahaleler bağlamında gerçekleşir.

Farmakoterapi başlığı altında şizoaffektif bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçlar respadril gibi antipsikotiklerin yanında depresif tür için antidepresanlar olarak belirlenmiştir. Bipolar türünde de lityum kullanımı yaygındır.

Hospitilizasyon sürecindeki hastaya uygulanan yöntemlerden biri EKT olacaktır.

Hastalığın genetik, biyolojik etmenlere önemli ölçüde dayandığı bilinse de biyolojik tedavilerin yetersiz kalacağı açıktır. Bir yandan uygulanan psikososyal müdahale ile şizoaffektif bozukluk iyileşme süreci; silik semptomlardan kurtulma, sosyal hayata geri dönüşü kolaylaştırma ve hastalığın etiketinden kurtulmayı sağlama ile desteklenir ve hızlandırılır. Psikososyal müdahaleler, birey, grup, aile, uğraş terapileri olarak örneklendirilir.

 

Merak konusu olan “Şizoaffektif bozukluk tedavisi ne kadar sürer?” sorusu “Şizoaffektif bozukluk nasıl tedavi edilir?” sorusuna ve hastalığın ilerleyişine paraleldir. Genellikle uzun soluklu olan tedavi süreçleri ömür boyu da sürebilir. “Şizoaffektif bozukluk iyileşir mi?” sorusu ise en iyimser şekilde, terapi süreçleriyle sosyal hayata ve gerçekliğe dönme ile işlevsellikle olumlu artış olarak yanıtlanır.

  • Önemli bir not olarak eklemek gerekirse, bilindiği üzere psikiyatri hastalıklarının belirli engel oranı vardır. Cetvelde şizoaffektif bozukluk engel oranı tedavi gördüğü esnada çalışabilen 45, tedavi gördüğü halde çalışamayan ise 80 olarak belirlenmiştir.
  • Emdr terapisi, bilişsel davranışçı terapi ve dinamik psikoterapi ilaçsız yöntemlerdir.

                                                                                    

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir