Anksiyete bozuklukları, ankisyete nedir? İzmir anksiyete bozukluğu, İzmir anksiyete bozukluğu psikolog, üzerine sorularını cevaplandıracağız. Anksiyete; kaygı, endişe, bunaltı, iç sıkıntısı nedeni bilinmeyen, belirsiz, korku, sıkıntı, kötü bir şey olacakmış gibi endişe ile yaşanan bir duygudur.

Korku ve Kaygı

Korku bilinen dışarıdaki tehlikeye karşı ortaya çıkan duygusal ve fizikselcevapları tanımlar.

Kaygı ise belirtileri korkuya benzer ancak nedeni belirlenemez veya nedeni bilinç dışı olan belirtileri tanımlanır.

DSM V SINIFLAMASI
  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu
  • Madde Kullanımına Bağlı Anksiyete Bozukluğu
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk
  • Sosyal Fobi
  • Başka Türlü Adlandırılamayan Anksiyete Bozukluğu
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu
  • Akut Stres Bozukluğu
  • Özgül Fobi
  • Panik Bozukluk• Genel Tıbbi Duruma Bağlı Anksiyete BozukluğuBELİRTİLER

Fizyolojik Belirtiler

  • Çarpıntı, kan basıncı değişiklikleri
  • Soluk renk ya da yüzde kızarma
  • Nefes darlığı, hava açlığı
  • Boğazda düğümlenme, boğulma hissi
  • Yutma güçlügü, bunaltı, kusma, ishal, karın ağrısı
  • Sık idrara çıkma, cinsel isteksizlik
  • Terleme, kızarma, sıcak basması
  • Başdönmesi, bayılma hissi veya bayılmalar
  • Kaslarda gerginlik

PANİK BOZUKLUK

Panik Atak

Panik atak bir anda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, yarım saat 1 saat süreli, bedensel belirtilerin de eşlik ettiği yoğun bir kaygı nöbetidir.

DSM-5’e göre panik atağın tanı ölçütleri

  • Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama yada kalp hızında artma, göğüste sıkışma olması
  • Nefes darlığı, soluğun kesilmesi
  • Bulantı yada karın ağrısı
  • Titreme yada sarsılma
  • Ölüm korkusu
  • Uyuşma yada karıncalanma duyumları
  • Terleme, üşüme ürperme yada ateş basması
  • Denetimini yitireceği yada çıldıracağı korkusu
  • Baş dönmesi, sersemlik düşecekmiş yada bayılacakmış hissi
Agorafobi

Agorafobi; kişinin herhangi bir yerde panik nöbeti geçireceğine dair korkması ve oradan çıkamama, tıkanıp kalma, hiçbir seçeneği olmama korkusudur.

Panik Bozukluk

Beklenmedik panik atakların olması ve başka atakların olacağına dair sürekli bir kaygı halinde olma, atağın yol açabileceği sonuçlarla ilgili olarak üzüntü duyma ile açıklanabilir.

Yaşam boyu yaygınlığı % 1.5 ile %1.7’dir.

Sıklıkla ergenlik döneminde ya da 30’lu yaşlarının ortalarında görülür.

Kadınlarda 2-3 kat fazla görüldüğü saptanmıştır.

İlk panik atak sıklıkla kendiliğinden gelişir. Herhangi bir uyarılma, fiziksel egzersiz, kafein, alkol, madde kullanımı gibi durumlar ilk panik atağı tetikler.

Ataklar dışında atakların yineleyeceği korkusu yani beklenti kaygısı vardır.

Ataklara karşı Panik Bozukluğu hastalarının aldığı önlemler

  • İşe gitmemek
  • Cinsel ilişki, ev işi, yürüyüş vb. gibi eforgerektiren işlerden kaçınmak.
  • Ataklar sırasında bayılma, fenalaşmahalinde olacaklar için önlem alma: Bacaklarıgörünmesin diye etek yerine pantolon giyme, çalınmasın diye takı takmama ya da yanında fazla para bulundurmama gibi. Yani her an atağı beklerler.
  • Atağın geliş durumuna göre az ya da çok yemek yeme.
  • Atakları engelleyebilmek amacıyla alkol, madde ya da ilaç kullanma.
  • Atakları önleyeceğini düşündüğü şeyleri yanında taşıma (su, şeker, bisküvi, kolonya, XANAX)
  • Atak sırasında gerekli olabilecek şeyleri yanında bulundurma (Evin, eşin, Doktorun telefonu.)
  • Güzergahını hekim, acil servis veya eczane bulunan yerlerden seçmek.

TEDAVİSİ

ilaç tedavisi en az bir yıl sürmektedir bunun  yanında bilişsel davranışı terapi yöntemi de kullanılır. Nefes egzersizleri faydalı olabilir.  Agorafobide duyarsızlaştırma fayda sağlar.

 SOSYAL FOBİ

Sosyal fobinin DSM 4 e göre tanı ölçütleri

Sosyal ortamlarda (özellikle tanımadığımız kişiler, başkalarının yanında, kalabalıkta) bir eylem gerçekleştireceği zamanlarda olumsuz değerlendirilmekten, aşağılanmaktan, küçük duruma düşmekten aşırı derecede kaygı duyma ve korkmadır.  Sosyal fobi en sık rastlanan kaygı bozukluğudur. Korkulan toplumsal durumla karşılaşma hemen her zaman kaygı doğurur, bu da duruma bağlı ya da durumsal olarak yatkınlık gösterilen bir panik atak biçimi alabilir. Kişi, korkusunun aşırı ya da mantıksız olduğunu biliyordur. Korkulan sosyal yada bir davranışın gerçekleştirildiği durumlardan kaçınılır yada yoğun kaygı ve sıkıntıyla bunlara katlanılır.

Sosyal fobinin nedenleri

Kadın ve erkeklerde görülme sıklığı fazladır.Genel olarak başlangıç yaşı 13 ile 19’dur. Stresli ve küçük düşürücü bir olaydan sonra aniden başlayabileceği gibi başlangıç sinsi bir şekilde de gelişebilir. Sıklıkla yaşam boyunca inişli çıkışlı bir seyir izler.

Sosyal fobisi olanlar genelde aşağıdaki durumlarda sosyal fobi belirtilerini yoğun olarak yaşarlar:

  • Topluluk önünde konuşmak.
  • Bir işle uğraşırken seyredilmek.
  • Başkalarının önünde yemek yemek-içmek.
  • Otorite konumundaki kişilerle temas etmek.
  • Misafir kabul etmek.
  • Başkaları ile tartışmak.
  • Toplulukta telefonla konuşmak.
  • Tanımadığı kişilerin gözlerinin içine bakmak.
  • İlgi odağı olmak.
  • Başkalarının önünde yazı yazmak.

Bu durumlardan birine maruz kalan Sosyal Fobisi olan kişilerde şu belirtiler görülmektedir:

  • Çarpıntı
  • Titreme
  • Terleme
  • Kaslarda gerginlik
  • Midede rahatsızlık hissi
  • Göğüste sıkıntı hissi
  • Sıcak yada soğuk basması
  • Başta ağırlık hissi-baş ağrısı

Sosyal Fobi ve Kaygı Oluşturan Durumlar:

Sosyal fobide kaygı oluşturan durumlar iki ana gruba

ayrılabilir:

* ilki toplumsal etkileşim gerektiren haller;Sohbete katılma (özellikle de karşı cinsle) otorite olan kişilerle ilişkiler, parti ve eğlence gibi sosyal faaliyetlere katılım, başkalarının önünde yeme ,içme ,yazma,yardım isteme, yer veya adres sorma, yeni birileri ile tanışma, göz kontağı gerektiren durumlar, hakkını savunmayı gerektiren durumlar olarak sıralayabiliriz.

* ikincisi ise sosyal performans gerektiren durumlardır;Bir topluluk önünde konuşma, konferans verme, sorulara cevap verme, bir enstrüman çalma spor yapma, genel tuvaletlerde başkalarının olduğu bir anda ihtiyacını giderme olarak sıralayabiliriz.

SOSYAL FOBİ NASIL TEDAVİ EDİLİR

Sosyal fobi tedaviye oldukça olumlu cevap veren ve ayrıntılı tanımlanmış bir rahatsızlık türüdür. Tedavi sürecinde ilaç ve psikoterapi tedavi yaklaşımları  başına ya da  birlikte kullanılabilir.

İlaç tedavisinde ;en çok SSRI grubu antidepresan ilaçlar tercih edilmektedir ve yan etkilerinin azlığı ayrıca uzun süreli kullanılmaları nedeniyle avantajlıdırlar. Doktor kontrolünde kullanılmalılar ve bağımlılık yapmayan ilaçlardır.

Psikoterapi yaklaşımında; ağırlıklı olarak bilişsel – davranışçı psikoterapiler, gevşeme egzersizleri,sosyal beceri eğitimleri, , bireysel ve sosyal etkinlik tedavileri ile grup terapileri uygulanabilmekte ve olumlu sonuçlar alınmaktadır. Psikolojik tedavilerle bireyler, hatalı düşünce ve davranış örüntülerini tanılandırabilmekte ve önyargıları ile kendilerine doğru olumsuz tutumlarını değiştirerek, daha gerçekçi beklenti ve davranış örüntüleri oluşturabilmekte, başa çıkma stratejileri geliştirebilmektedir.Eksik olan toplumsal becerileri kazanmakta olup iletişim yönünde kendilerini güçlendirebilmektedir.

ÖZGÜL FOBİ

Özgül fobi, görülen durumveya nesnelerdenbelirgin, sürekli ve mantıksız bir şekilde korkma durumu olarak tanımlanır. Korkuya neden olan nesne veya durumun bir yönünden zarar görmeye yönelik bir korku duyulabileceği korkulan nesne ile karşılaşınca kontrolünü kaybetme, paniğe girme, bayılma gibi sonuçlardan kaygı duyma şeklinde de kendisini gösterebilmektedir. Bireyçoğunlukla bu kadar korkmanın mantıksız olduğunun farkındadır. Korku yaratan nesne veya durumla karşılaşmaktan kesinlikle kaçınırlar ve kaçınmanın mümkün olmadığı durumlarda ise bu duruma sadece aşırı sıkıntı hissedilerek katlanabilme bu korku durumunun en tipik özelliğidir. Duyulan korkunun şiddeti o madde ya da durumun yakınlığı ve kaçma yolunun olup olmaması ile çok yakından bağlantılıdır. Yaşanan kaygınınşiddeti bazı durumlarda panik derecesine çıkabilmektedir. Özgül fobi tanısının  konulabilmesi için, yaşanan korkunun  belirgin düzeyde sıkıntı yaratması veya  bireyinsosyal işlevlerini Bozacak kadar yoğun olması gereklidir.

Özgül fobinin DSM 4 e göre tanı ölçütleri,

  • Özgül bir nesne ya da durumunvarlıgı ya da böyle bir durumla karşılasacak olma beklentisi ile başlayan, aşırı ya da anlamsız, belirgin ve sürekli korku
  • Fobik uyaranla karşılaşma hemen her zaman birden başlayan bir anksiyete tepkisi doğurur.
  • Not:Çocuklardaanksiyete, ağlama, huysuzluk gösterme, donakalma, sıkıca sarılma olarak dışavurulabilir. Kişi, korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. Çocuklarda bu özellik bulunmayabilir.
  • Fobik durumdan kaçınılır ya da yoğun kaygı ya da sıkıntıyla buna katlanılır.

Hayvan tipi: Hayvanlar ve böcekler temel korku objeleridir. Genelde çocukluk çağlarında başlar.

Doğal çevre tipi: Fırtına, su, yüksek yerler gibi doğal çevredeki nesneler korkuyu başlatmaktadır. Sıklıkta çocuklukta başlar.

Kan-enjeksiyon-yara tipi:  Kan yada yara görme veya enjeksiyon gibi tıbbi işlem yapılması korku yanıtını başlatır.

Durumsal tip: Tünel, asansör, uçağa binme, araba kullanma, kapalı yerler gibi durumlarla karşılaşılınca ortaya çıkar. Çocukluk çağında ve yirmili yaşlarda sıktır.

Diğer tip: Boşluk fobisi, çocuklukta masal kahramanlarından ya da yüksek seslerden korkma gibi

Nasıl tedavi edilir?

Fobilerde en sık kullanılan terapi yöntemi yüzleştirme terapisidir. Bu yöntemde hastanın korku yaratan durum veya nesnenin üzerine giderek ortaya çıkan anksiyete ile başa çıkması hedeflenir ve aşama aşama öğretilir. Kaygı ile başa çıkma tedavisinde gevşeme teknikleri ve bilişsel davranışçı terapi yönteminden yararlanılır. Tedavi süresi hastalığın şiddeti, yaygınlığı ve hastanın özelliklerine göre değişmektedir.

İlaç tedavisinde ise yanıt ilk birkaç haftada alınır. Ancak tamamen düzelme daha uzun zamanda gerçekleşir. Tedavi ile tam düzelme sağlansa bile ilaçlara bir yıl devam etmek gerekmektedir. İlaçları hekim kontrolünde kullanmak ve kontrollü kesmek burada önemlidir.

WhatsApp Hattı İçin Tıklayın

Evlilikte Sık Karşılaşılan sorunlarla ilgili yazımızı okumak için TIKLAYINIZ

Çocuklarda Sık Karşılaşılan 9 Problem ile ilgili yazımız için TIKLAYINIZ

Sık Karşılaşılan Psikolojik Problemler için TIKLAYINIZ

Sık Ortaya Çıkan Cinsel Problemlerle İlgili Yazılarımız için TIKLAYINIZ

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir