Tatil geldi kapıya dayandı. Cuma günü milyonlarca aile ve öğrenciler için her ne kadar notları bilinse de heyecanlı ve karmaşık duygular yaşayarak karneyi alacaklar. Karnede alınan notlar sadece çocukların notları değil, şimdiye kadar ev içerisinde ki aile ilişkileri, çocukla etkili güzel zaman geçirmeleri, anne baba arasındaki ilişkilerin de bir yansımasıdır; karne.  Ailelerin ilk merak ettikleri karnelerde ki kötü notlar ve direkt olarak aileler “5”leri görmek yerine üçleri ikileri birleri görüp ona tepki veriyoruz.  Bir çok aile dört olan notu bile değerlendiriyor. Onlar için olumsuz çünkü çocuklardan mükemmel olmasını bekliyoruz. Ailenin ilk yapacağı olumlu notlara yönelim aldığı beşlere, dörtelere olumlu tepki verip teşekkür etmek olmalıdır. Mükemmeli aramak iyiyi görmemize engel olmamalı. Kötü nottan çocukta haberdar aile bu sürekli olumsuza odaklanırsa çocukta kendini başarısız görür. Güzel olan notlara tepki verilmemesi çocuğun hevesini kırar. Ama olumsuz notlara tepki verilmezse güzel övülecek bir not kesinlikle vardır, o bulunup söylenirse çocuk takdir edildiği için kötü notu da düzeltmek için çaba sarfedecektir. Bir hatada çocuklara notlara göre ödül, ceza, ilgi ve sevgi verilmesi çocuğun kişiliğinde olumsuz yaralar ortaya çıkarır. Özellikle sevgi ve ilgiyi koşulsuz vermemiz gerekir. Çünkü en temel ihtiyaca yapılan saldırıdır sevgi esirgemesi ve ciddi sorunlara yol açar. Aileler şunu aklından çıkarmamalı not, ders değildir asıl olan çocuklarıyla olan sağlıklı ilişkileridir. Ve çocuklarının mutlu olmasıdır. Bu mutluluk notlarla olmamalı. Bursa yaşanan acı bir olay TEOG dan kötü not aldığı için depresyona giren ve intihar eden kız ne kadar acı bir olay. Toplum ve aileler olarak hepimiz suçluyuz çünkü herşey not ve ders bu çok ağır bir şey çocuklarımız için. Çünkü ergen intiharları dorğudan kendini öldürmeyle sonuçlanabiliyor. Çocuklarımızın canı mı? güzel notlar alması mı? Daha önemli.

Tatilde çocuklarla birincisi dinlensinler. Bilgisayar, telefon ve tv ile vakit geçirmekten ziyade sosyal faaliyetlerle (içinde dersin az olduğu hatta hiç  olmadığı sosyal faaliyetler tercih edilmeli) , yaş gruplarıyla oynayacakları, vakit geçirecekleri ortamlar ve imkanlar yaratılmalı. Çocuğa bilgisayar oynama demenin yanında alternatif oluşturun bilgisayara, telefonu, bilgisayarı önce aile bırakmalı. Ailecek oyunlar oynayın, beraber vakit geçirin. Çocuğa ders tatilde az, öz ve kendi isteğiyle yapması çok önemli bu ders sürecinde sizinde kitab vb. etkinliklerle ona eşlik etmeniz çok önemli. Tabiki bunlar çocukların yaş grubuna göre düzenlenmeli ve ayarlanmalı.

Karneye Verilen Yanlış Tepkiler

Öğrenciyi, çocuğunuzu, karnesini almadan önce düşük not ile korkutmak, tehdit etmek karne almadan önce korkularının ve endişelerinin artmasını tetikler.

Mesela;

  • “ Güzel bir karne getirmelisin. Yoksa sana olan emeklerim boşa gider.”
  • “ Sınıfta en iyi karne senin olmalı; kimse seni geçmemeli.”
  • “Karnendeki notlar kırık olursa seni sevmem, istediklerini yapmam.”
  • “Karnende tek bir düşük not istemiyorum, yoksa gözüme gözükme.”
  • “Karnede kötü notların olursa senin hiçbir şeyinle ilgilenmem.”

Bu gibi tekilerden sonra; karnesini korkuyla bekleyen çocukta koşulsuz sevgi ve ailesine olan güven duygusu zarar görür. Kendisinin, ailesinde karnesindeki notlar kadar değerli olduğunu hissetmeye ve düşünmeye başlayan çocuk amaçları için başarılı olmak yerine sadece değer görmek için iyi karne getirmesi gerektiğine inanmaya başlar. Bazen aileler fark etmeden çocukta not ile değerlendirdikleri performans baskısı oluştururlar. Aile çocuktan beklediği başarıyı göremeyince çocuğu yargılamaya ve acımasızca eleştirmeye başlar. Bu da çocukları gerçeği saklama ya da yalan söyleme gibi davranışlara itebilir. Aynı zamanda çocuk artık her şeyini kıyaslamaya, ve kendini değersiz görmeye başlar. Karne ve notlarla aşırı meşgul olmanız çocuğunuzun kişiliğinin gelişmesine de ciddi zararlar meydana getirir.

Kötü karneyi olumluya çevirmenin yolları nelerdir?

Çocuk, karnesini almadan önce düşük not ile korkutmak, tehdit etmek karne almadan önce korkularının ve endişelerinin artmasını tetikler.

Örneğin;

  • “ Güzel bir karne getirmelisin. Yoksa sana olan emeklerim boşa gider.”
  • “ Sınıfta en iyi karne senin olmalı; kimse seni geçmemeli.”
  • “Karnendeki notlar kırık olursa seni sevmem, istediklerini yapmam.”
  • “Karnende tek bir düşük not istemiyorum, yoksa gözüme gözükme.”
  • “Karnede kötü notların olursa senin hiçbir şeyinle ilgilenmem.”

Karnesini korkuyla bekleyen çocukta koşulsuz sevgi ve ailesine olan güven duygusu zedelenir. Kendisinin, ailesinde karnesindeki notlar kadar değerli olduğunu hissetmeye ve düşünmeye başlayan çocuk amaçları için başarılı olmak yerine sadece değer görmek için iyi karne getirmesi gerektiğine inanmaya başlar. Bazen aileler fark etmeden çocukta not ile değerlendirdikleri performans baskısı oluştururlar. Aile çocuktan beklediği başarıyı göremeyince çocuğu yargılamaya ve acımasızca eleştirmeye başlar. Bu da çocukları gerçeği saklama ya da yalan söyleme gibi davranışlara itebilir.

  • Biraz geri çekilerek olaylara üçüncü bir gözle bakabilmeyi deneyin ve durumu başka açıdan değerlendirmeye çalışın.
  • ilkönce karneyi çocuğunuzla birlikte gözden geçirin. Yorum yapmayın
  • Ona sevdiği dersleri sorun. Bu derslerden başarılı olup olmadığını kontrol edin. Ancak kötüyse yorum yapmayın
  • Olumlu davranışları, güzel yönlerini, notları sözel olarak ödüllendirin. İyi bakılırsa karnenin bir yerlerinde olumlu 3ler, 4ler mutlaka birşeyler  Devamsızlık gününün az olmasını bile olumlu olarak değerlendirebilirsiniz.
  • Karnenin olumlu yanlarını gördükten sonra olumsuzluklarla ilgili öfkenizi kontrol altında tutmaya gayret ederek kesinlikle tepki vermeyin
  • Ona uygun ve ben dilini kullanarak beklentilerinizi söyleyin. Ama bu beklentiler ona göre uygun olmalı, Zaman zaman çocuklar fazla beklenti içinde olduğunuzu düşünebiliyor ve bu durum derslerinden tamamen uzaklaşmasına neden olabiliyor. Beklentilerinizi onunla paylaşmamanız ise onunla ilgilenmediğiniz ya da ders başarısının önemsiz olduğunu düşündüğünüz anlamına gelebiliyor. Sizin önem vermediğiniz birşeye o da önem vermeyecektir. Çocuğunuzun sadece dersleri ile ilgilenmediğinizi ona gösterin
  • EN ÖNEMLİ ŞEY DERSLER İÇİN ÇOCUĞUNUZLA ARANIZDAKİ İLİŞKİYE ZARAR VERECEK TEPKİ VERMEYİN

İyi karnede  ise

  • İyi karne getiren başarılı çocuk, bütün bir yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını alabilecek olmanın heyecanını yaşar. Ona hak ettiği takdiri ve övgüyü verin daha iyisini de yaparsın ya da ikinci dönem de çok çalış demeyin
  • Çocuğunuzun başarısının çalışma olduğunu ona özetleyin. Dönem dönem yaşadığı zorluklarla nasıl baş ettiğini yine benzer sorunlarla karşı karşıya kalacağını hatırlatın.
  • Bu sene neler öğrendiğini geçen yıllara göre bilgi ve deneyim düzeyinde nasıl bir yol katettiğini ve bunun gelecek yıllarada olumlu yansıyacağını bahsedin.
  • “Zaten bu senin görevin” “öğrenciysen çalışacaksın” gibi sert cümleler yerine, “Bir öğrenci olarak üzerine düşen görevleri çok güzel bir şekilde yerine getirdin, tebrik ediyorum, bu bizi de çok mutlu ediyor”  “bizim için senin mutlu olman daha önemli seni çok seviyorum” demek daha pozitif bir yaklaşım olabiliyor.
  • Bazen aileler aşırı abartılı tepkilerden de kaçının. “Zaten sen dünyanın en zeki, en akıllı, en başarılı çocuğusun, başka türlü bir karne beklenemezdi.” gibi realiteden uzak, abartılı ve beklenti düzeyi çok yüksek söylemlerden kaçının. Çünkü “zekisin” demek çocuğa ben zaten zekiyim her şeyi biliyorum deyip kendini ders çalışmamaya sevk edebilir. Çünkü zeka ve çalışmak çok farklı durumlardır. Çocuğa başarısının kaynağının çalışmak olduğu hatırlatılmalı ve çalışkanlığından dolayı teşekkür edilmeli.

Tatilde Ne Yapmalı

Çocuklar bütün günlerini bilgisayar başında, tv başında ya da oyun oynayarak mı geçirecek? Aile büyükleri sağlıklı rehberlik ederse çocuklar da zamanını daha iyi değerlendirebilir. Ziyaretler, sosyal aktiviteler, geziler, çeşitli kurslara katılarak dolu dolu bir tatil geçirebilir.

Aileler tatil dönemi için bir zaman planlaması yapmazsa çocuklar da bu dönemde bilgisayarın, telefonun ya da tv esiri olabilir. Tatil için çocuklarınızla birlikte ‘neler yapabiliriz’ sorusuna cevaplar arayıp program hazırlayabilirsiniz.

Çocuklar evde aktif olmalı: Televizyon, telefonun ve bilgisayarın başından kalkamayan, uyuşukluğa, tembelliğe mahkûm olan bir çocuk, yararlı faaliyetlerle ilgilenmeyecektir. Bu yüzden verimli tatil ilk önce evde başlar. Okul zamanında ders ve sınavlar gerekçesiyle her şeyden muaf tutulan çocuklara, tatilde bazı sorumluluklar verilerek atalete düşmeleri engellenmeli. Tabii verilen iş ve sorumluluklar çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun olmalı. Bu sayede el becerileri gelişir, girişimci olur, sorumluluk üstlenir.

Komşu ziyaretleri
Akraba ziyaretleri
Yaşlı ve hasta ziyaretleri
Sosyal aktiviteler
Tarihî, manevî ve kültürel geziler
Kitapçılar ve kütüphaneleri ziyaret etmek
Spor ve kültürel faaliyetler
Günlük tutmak

Ve daha fazlası ailelerin yaratıcılığına ve çocuğun fikrine de dahil edilmeli.

WhatsApp Hattı İçin Tıklayın

Evlilikte Sık Karşılaşılan sorunlarla ilgili yazımızı okumak için TIKLAYINIZ

Çocuklarda Sık Karşılaşılan 9 Problem ile ilgili yazımız için TIKLAYINIZ

Sık Karşılaşılan Psikolojik Problemler için TIKLAYINIZ

Sık Ortaya Çıkan Cinsel Problemlerle İlgili Yazılarımız için TIKLAYINIZ

DANIŞAN YORUMLARI

http://izmirpsikoloji.com/danisan-tavsiyeleri/

İLETİŞİM:
05376932435

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir